AI Bir Verimlilik Projesidir. Ama Kimin ve Neyin Verimliliği?

Yapay zekâ bugün inanılmaz bir hızla hayatımıza giriyor. Verimliliği artırıyor, karar süreçlerini hızlandırıyor, işleri dönüştürüyor. Bu kısmı artık hepimiz biliyoruz. Ama son dönemde çok önemli bir soru daha yüksek sesle sorulmaya başladı: Bu verimliliğin bedelini kim ödüyor?
Büyük dil modelleri, görüntü işleme sistemleri ve otonom çözümler; GPU’lar, veri merkezleri, enerji, su ve nadir elementler üzerine kurulu. Bu gerçek görmezden gelinemez. Burada bence kritik ayrım şu: Yapay zekâ bir amaç değil, bir araçtır. Ve her güçlü araç gibi, yanlış kullanıldığında yeni krizler üretir. Ancak çözüm; “AI yarışını durduralım” ya da “LLM’ler bitsin” demek değil. Çözüm, amaçsız zekâdan, bağlamlı ve sorumlu zekâya geçmek. Her probleme en büyük modeli koymak zorunda değiliz. Her süreci sonsuz hesap gücüyle çözmek zorunda değiliz.
Önümüzdeki dönemde asıl rekabet şurada olacak:
– En büyük AI kimde? ❌
– En hızlı GPU kimde? ❌
Yerine:
– En doğru problemi çözen AI kimde? ✅
– En az kaynakla en yüksek faydayı kim üretiyor? ✅
Yani “akıllı AI” değil, verimli ve sorumlu AI kazanacak. Regülasyonlar da bu yüzden bir fren değil; doğru yöne konulmuş bir direksiyon olmalı. AI insanlık için bir verimlilik projesiyse, bu verimliliği sadece zaman ve para üzerinden değil, dünya kaynakları üzerinden de ölçmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Asıl soru şu: Daha büyük yapay zekâ mı inşa edeceğiz, yoksa daha bilinçli yapay zekâ mı?

 
Comment are closed.